SPOR ANONİM ŞİRKETLERİNDE İŞLEM YASAKLARI: MALİ DİSİPLİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ

SPOR ANONİM ŞİRKETLERİNDE İŞLEM YASAKLARI: MALİ DİSİPLİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ

SPOR ANONİM ŞİRKETLERİNDE İŞLEM YASAKLARI: MALİ DİSİPLİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ

20 Ağustos 2025
SPOR ANONİM ŞİRKETLERİNDE İŞLEM YASAKLARI: MALİ DİSİPLİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ

Yazarlar: Spor Hukuku Departmanı, Prof. Dr. Ali Paslı, Dr. Öğr. Üyesi Nihat Güman, Av. Mustafa Şahin

GİRİŞ

Spor endüstrisinin büyümesiyle birlikte kulüplerin ve şirketleşmiş yapılarının mali yönetiminde ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlara çözüm olarak 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu (“Spor Kanunu”) ile “spor anonim şirketi” modeli düzenlenmiş ve spor faaliyetlerinin ticarî ve kurumsal düzlemde yürütülmesi için özel hükümler öngörülmüştür. Bu düzenlemelerin en dikkat çekici yönlerinden biri ise mali kurallar ve işlem yasaklarıdır. İşlem yasakları, spor anonim şirketlerinin mali disiplinini sağlamak, kulüplerin sürdürülebilirliğini garanti altına almak ve yöneticilerin şirket kaynaklarını kötüye kullanmalarını engellemek amacıyla ihdas edilmiştir.

A. Bütçe Denkliği İlkesi

Spor Kanunu’nun 18. maddesi, spor anonim şirketlerinin yıllık bütçelerini denk şekilde hazırlamalarını şart koşmaktadır. Denk bütçe ilkesi, kulüplerin harcamalarını yalnızca öngörülen gelirler çerçevesinde yapmalarını zorunlu kılar. Başka bir ifadeyle, şirketin giderleri bütçede öngörülen gelir kalemlerini aşmamalıdır. Bu düzenleme, kulüplerin gelirlerinden bağımsız bir şekilde borçlanmaya dayalı bütçe planlamalarının önüne geçmekte, sürdürülemez borç yüklerinin oluşmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

Denk bütçe zorunluluğu, uluslararası alanda da önemlidir. UEFA’nın mali fair-play kuralları kulüplerin denk bütçe çerçevesinde faaliyet göstermesini şart koşarken, Spor Kanunu ile getirilen düzenleme ulusal düzeyde bu kriterlere uyumu kolaylaştırmaktadır. Bütçe denkliği, yalnızca muhasebe tekniğine ilişkin bir yükümlülük olmayıp, kulüplerin uzun vadeli finansal bağımsızlığını ve sportif rekabetin sağlıklı yürütülmesini güvence altına alan temel bir ilke niteliğindedir. Aykırılık halinde ise yöneticilerin hukuki sorumlulukları gündeme gelir ve Gençlik ve Spor Bakanlığı (“GSB”) nezdinde idari yaptırımlar uygulanabilir.

B. Kâr ve Menfaat Aktarma Yasağı

Spor anonim şirketleri kâr elde ettiklerinde bu kârın aktarılabileceği alanlar sınırlandırılmıştır. Kanuna göre, kâr yalnızca pay sahiplerine kâr payı dağıtımı veya bedelsiz sermaye artırımı yoluyla aktarılabilir. Bunun dışında yönetim kurulu üyelerine, kuruculara veya üçüncü kişilere doğrudan ya da dolaylı herhangi bir menfaat sağlanması kesin olarak yasaktır.

Bu düzenlemenin amacı, spor anonim şirketlerinin yöneticiler veya hâkim ortaklar tarafından kişisel menfaat sağlama aracına dönüştürülmesinin önüne geçmektir. Özellikle geçmişte kulüp başkanlarının veya yöneticilerinin kulüp kaynaklarını şahsi çıkarları için kullandıkları, kulübün kârını kendi kontrol ettikleri yapılara aktardıkları sıkça görülmüştür. Bu uygulamalar kulüplerin finansal istikrarını zedelemiş, taraftar güvenini sarsmış ve kulüp içi yönetim krizlerini derinleştirmiştir.

Kâr ve menfaat aktarma yasağı, aynı zamanda kurumsal yönetim ilkeleri açısından da önemlidir. Şirket kaynaklarının yalnızca pay sahiplerine ve sportif amaçlara yönelmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarının işletilmesi, mali kaynakların adil biçimde kullanılmasını garanti altına alır.

C. Temlik Yasağı

Spor Kanunu ile getirilen en dikkat çekici sınırlamalardan biri, spor anonim şirketlerinin gelir ve alacaklarını üçüncü kişilere temlik edememeleridir. Temlik yasağı, özellikle yayın gelirleri, sponsorluk bedelleri ve maç hasılatı gibi kulüp için hayati önemdeki kalemlerin finans kuruluşlarına devrini engellemektedir.

Geçmiş uygulamalarda birçok kulüp, gelecekte elde edeceği gelirleri bugünkü borçlarını kapatabilmek için bankalara veya finansal kuruluşlara temlik etmiştir. Bu yöntem kısa vadede likidite sağlasa da, uzun vadede kulüplerin gelirlerinin sürekli olarak bloke edilmesine, yeni gelir kaynaklarının oluşmadan mevcut borçların finansmanına gitmesine yol açmıştır. Temlik yasağı, bu döngüyü kırmakta ve kulüplerin gelirlerinin kulüp bünyesinde kalmasını, doğrudan sportif faaliyetlere ve altyapıya yönlendirilmesini amaçlamaktadır.

Bu düzenleme sayesinde kulüpler, gelecekteki gelirlerini ipotek etme alışkanlığından uzaklaşmak zorunda kalacak, finansman için daha şeffaf ve sürdürülebilir yöntemlere yönelmek mecburiyetinde kalacaktır.

D. Borçlanma ve Borç Verme Yasağı

Spor Kanunu, spor anonim şirketlerinin faiz karşılığında borç alıp vermelerini yasaklamıştır. Bu hükmün iki yönü vardır. İlki, kulüplerin gerçek veya tüzel kişilerden faiz karşılığı borç almalarının engellenmesidir. İkincisi ise kulüplerin kendi kaynaklarını faiz karşılığı üçüncü kişilere borç vermelerinin yasaklanmasıdır.

Bu düzenleme ile özellikle kulüp başkanlarının veya yöneticilerinin kulübe borç vererek “alacaklı yönetici” konumuna gelmelerinin önüne geçilmek istenmiştir. Zira geçmişte yöneticilerin kulübe sağladıkları finansman karşılığında alacaklı sıfatıyla kulüp üzerinde etkilerini artırdıkları, bu durumun da yönetimsel dengenin bozulmasına neden olduğu bilinmektedir. Borç verme yasağı ise kulüplerin kendi kaynaklarını faaliyet dışı alanlara yönlendirmelerini engellemektedir. Spor anonim şirketleri ellerindeki fonları yalnızca sportif amaçlara ve şirket faaliyetlerine tahsis etmek zorundadır.

Bu yasak, hem çıkar çatışmalarını hem de kaynak israfını önlemekte, kulüplerin mali disiplin içinde hareket etmelerini zorunlu kılmaktadır.

E. İşlem Yapma Yasağı

Kanunda ayrıca yöneticilerin spor anonim şirketiyle işlem yapmaları da yasaklanmıştır. Yönetim kurulu üyeleri veya yöneticiler, şirketle kendi adlarına veya başkaları adına işlem yapamazlar. Bu yasak Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen rekabet yasağına benzemekle birlikte kapsamı daha geniştir.

İşlem yapma yasağının amacı, yöneticilerin şirket kaynaklarını dolaylı yollarla kendileri için kullanmalarını engellemektir. Örneğin yönetim kurulu üyesinin sahibi olduğu bir şirketle spor anonim şirketi arasında sözleşme yapılması veya kulüp kaynaklarının yöneticinin kontrol ettiği bir başka kişiye aktarılması, işlem yasağına aykırılık teşkil edecektir. Böylece yöneticilerin çıkar çatışmasına girmesi engellenmekte, şirket kaynaklarının yalnızca kurumsal ve sportif amaçlara yönelmesi sağlanmaktadır.

F. İşlem Usulü

Spor anonim şirketlerinde işlem yasaklarının uygulanma usulü de kanunda düzenlenmiştir. Bu çerçevede, Gençlik ve Spor Bakanlığı şirketlerin defter ve kayıtlarını inceleme, gelir-gider tablolarını kontrol etme ve gerektiğinde bağımsız denetim raporları talep etme yetkisine sahiptir. Ayrıca Bakanlık, belirli liglerde yer alan tüm spor anonim şirketlerinin mali durumunu Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları aracılığıyla da inceletebilmektedir.

Halka açık spor anonim şirketleri bakımından ise sermaye piyasası mevzuatı öncelikli olarak uygulanır. Bu durumda işlem yasaklarının ihlali yalnızca idari yaptırımlara değil, sermaye piyasası hukuku çerçevesinde cezai yaptırımlara da neden olabilir. Dolayısıyla işlem usulüne ilişkin düzenlemeler, yasakların etkinliğini artırmakta ve kulüplerin disiplin içinde faaliyet göstermelerini zorunlu kılmaktadır.

Genel Değerlendirme

Spor anonim şirketlerinde öngörülen işlem yasakları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mali disiplinin sağlanması ve kaynakların verimli kullanılmasının amaçlandığı görülmektedir. Bütçe denkliği ilkesi gelir-gider dengesini zorunlu kılarken, kâr ve menfaat aktarımı yasağı kulüp kaynaklarının kişisel çıkarlar için kullanılmasını önler.

Temlik yasağı, kulüplerin gelecekteki gelirlerini ipotek etmelerini engeller. Borçlanma ve borç verme yasağı yöneticilerin mali baskı kurmalarının önüne geçerken, işlem yapma yasağı çıkar çatışmalarını engeller. İşlem usulü ise tüm bu yasakların denetimini mümkün kılar.

Bu kurallar, yalnızca ulusal düzeyde kulüplerin mali yapısını disipline etmekle kalmayıp, aynı zamanda uluslararası mali fair-play kriterleriyle de uyum sağlamaktadır. Böylece Türk kulüplerinin Avrupa futbolunda rekabet edebilirlikleri artarken, aynı zamanda taraftar güveni ve kurumsal şeffaflık da güçlenmektedir.

Sonuç

Spor anonim şirketlerinde işlem yasakları, Türk sporunun mali geleceğini güvence altına almak için vazgeçilmez düzenlemelerdir. Bu yasaklar sayesinde kulüpler gelirlerinden bağımsız borçlanma alışkanlıklarından uzaklaşacak, yöneticilerin kulüp kaynaklarını kişisel menfaat için kullanmaları engellenecek, mali disiplin ve şeffaflık sağlanacaktır.

Ancak bu yasakların kağıt üzerinde kalmaması için etkin bir denetim mekanizmasına ihtiyaç vardır.

GSB’nin düzenli denetimleri, federasyonların şeffaflık talepleri ve sermaye piyasası kurumlarının yaptırım gücü, işlem yasaklarının işlerliğini belirleyecektir. Son tahlilde işlem yasakları, sadece mali kurallar bütünü değil, aynı zamanda Türk sporunun adil rekabet ortamında sürdürülebilir bir geleceğe taşınmasını sağlayan stratejik bir çerçevedir.

Güncel Bilgilerden Haberdar Olun

Bilgi Havuzu & Haberler